“Bir musibet, bin nasihattan evladır” diye bir söz var. Bu söz, bir olayın bin nasihattan daha geçerli olduğunu ifade eder. Bizler yaşanan bu binlerce olaydan ne kadar ders alabildik.

Ülkemizde Cumhuriyetten bu yana büyüklüğü 5.7’nin üzerinde yaşanan, önemli can ve mal kaybına neden olan 100 dolayında deprem...

Yağan yağmurlarla gelen, yaşanan mekanları yıkıp, yolları çökerten, can ve mal kaybına neden olan seller...

Yaşamımızın bir parçası haline gelen, binlerce yaralı ve 6000 dolayında ölüm ve de milyarlarca lira mal kaybına yol açan trafik kazaları...

Ulaşım sorununu çözmek için yapılan birinci köprü, ikinci köprü; defalarca onarıma alınarak, trafiği içinden çıkılmaz bir duruma getiren köprüler...

Olimpiyat stadyumunda yapılan maça gidiş ve gelişin işkenceye dönüşmesi...

Sirkeci — Halkalı arasında bulunan banliyö hattında, terkedilmişlik nedeniyle oluşan can pazarı...

ÖSS sınavı sonucunda 8800 kişinin sıfır puan alması ve üniversiteye giremeyen 4000 lise birincisi...

Bilirkişi raporu ve mahkeme kararıyla orta hasara dönüşen, yağmurda dayanamayıp çöken ağır hasarlı yapılar...

210 milyar dolardan 148 milyar dolara inen GSMH, önemli ölçüde düşen yaşam kalitesi ve hayat standardı; sayıları sürekli artan ve açlık sınırına dayanan yurttaşlar...

Bizler bu binlerce musibetten ne kadar ders aldık?..

Doğa olayları ve toplumsal olaylarla ilgili olarak yaşanan bu sorunların nedenleri ve çözümıerı artık biliniyor. Zamanla doğanın kendi kuralları içerisinde mücadele etmenin yollarını öğrenen insan, toplumsal olayları da insanlık tarihinin zengin birikimi içerisinde yorumlayarak, daha ileri ve kalıcı kazan ımlar edinmeye çalışmıştır.

Açıkçası, yaşanılan olumsuzlukların birkaç kez tekrarlanması, yaşanan musibetlerden yeterli ölçüde ders alınmamasının bir göstergesidir.

Geçtiğimiz günlerde Olimpiyat Stadının açılması, varolan ulaşım sorununu bir kez daha su yüzüne çıkardı. Stada ulaşmaya çalışan binlerce kişi yolda kaldı. TEM otoyolu maç saatinden çok önce kilitlendi.